© Sektorel 2021

Rollerin doğru paylaşımı, ailede mutluluğu artırıyor

Ailede bireylerin rol paylaşımının, aynı zamanda huzur ve mutluluğun sağlanması için de en önemli faktörlerin başında geldiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Modern dünyada yaşam koşullarının etkisiyle evdeki rollerde önemli değişiklikler yaşandı.

İş hayatına atılan kadın, evde anne rolünde üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirirken eşinden de yardım ve destek bekliyor. Bu rol paylaşımı, eğer dengeli bir şekilde gerçekleşirse ailede mutluluk artıyor.” dedi.

 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bireyin aile içinde ve toplumda gerçekleştirmesi gereken roller olduğunu belirterek bunlara uygun şekilde davranmasıyla düzenin sağlandığını söyledi.

 

Rol, sosyal tutumların ve sınırların belirtildiği bir tanımlamadır

 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tıpkı bir tiyatro sahnesinde olduğu gibi evde ve sosyal yaşamın içinde de rol paylaşımının olduğunu ifade ederek Bireyler, tıpkı tiyatro sanatçıları gibi, rolü neyi gerektirirse onu yerine getirir. Ailede ve sosyal hayatta da rollerimiz vardır. Anne rolü ayrı, baba rolü ayrı, iş adamı rolü ayrı, iş kadını rolü ayrı, çocukların rolleri ayrıdır. Bütün bu rollerde eğer yerinde ve uygun davranılmazsa rol karmaşası yaşanır. Tiyatro sahnesinde sanatçı, kendi rolünde oynamazsa nasıl kaos ortaya çıkarsa ailede de aynı şey olur. Rol aslında kişinin sosyal tutumudur. Sosyal tutumlarının ve sınırlarını belirten bir tanımlamadır.” dedi.

 

Yeni rollere uyum sağlanması gerekiyor

 

Geçmiş dönemlerde kültürel bilginin 30 senede, 60 senede yavaş yavaş geliştiğini ancak teknolojinin de etkisiyle bu değişimin ortalama süresinin 3 yıla düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bilginin ömrü kısaldı. Bir bilgi üç sene sonra değişiyor. Çocukluğumuzdaki oyun tarzımız değişti. Annelik ve babalık tarzı değişti. Anneannelik, babaannelik tarzı değişti. Evin biricik oğlu, biricik kızı evleniyor. Yeni evin gelini ve damadı oluyor. Burada roller değişti. Yeni rollere uyum sağlanması gerekiyor.” dedi.

 

Yeni bir yuvayla yeni roller oluşuyor

 

Yeni bir yuva kurulduğu zaman yeni roller eklendiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yeni aktörler ekleniyor. Eş, kayınvalide ve kayınpeder ekleniyor. Kişi hayat senaryolarını yeni rolüne göre yeniden yazmalıdır. Bu nedenle roller, kişinin kendi hayat senaryosunu yazdığı tanımlamalardır. Bu kendiliğinden olmuyor. Bu öğreniliyor. Geçen zamanla aile içerisinde yaşantılar da değişti. Artık hızlı bir yaşantı var. Zamanın getirdiği değişiklik, rollerin yeniden tanımlanıp yeni durumlara uygun hale getirilmesini gerektiriyor. Kişinin yeniden sosyal ilişkilerini ve sosyal sınırlarını iyi belirlemesi gerekiyor.” dedi. 

 

Aile içerisinde en çok rastlanan sorunlara bakıldığında roller arasındaki büyük yangını küçük kıvılcımların başlattığına dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Birçok boşanma ve şiddet olaylarında görülüyor ki rol paylaşımındaki hatalar nedeniyle iletişim kazaları yaşanıyor. Yanlış tepkiler oluyor, büyüyor büyüyor ve iş ego savaşlarına dönüşüyor. Burada ana nedenlerden biri, rol paylaşımının doğru olmaması.” dedi.

 

Ailede rol paylaşımında belirsizlik, çatışmalara zemin hazırlıyor

 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ailede ilişki durumu ölçeği var. Ailelere yönelik uyguladığımız bir ölçek. Ailede herkesin kendi rolünün sınırları belli mi, rol paylaşımı sağlıklı oluyor mu? Mesela bir gün ev işini sen yapıyorsun bir gün yapmıyorsun. Ertesi gün eşinden temizliği yapmasını istiyorsun. Böyle belirsizlik varsa, görev ve rol dağılımı net değilse, tutarsızlık varsa çatışma daha çok ortaya çıkıyor. Bir gün kızdığınız bir şeye bir gün kızmıyorsanız, çift mesaj veriyorsanız böyle durumlarda rol paylaşımı çok oluyor.” diye konuştu.

 

Anne ve baba kılavuz kaptandır

 

Evde anne ve babanın rolü ve sorumlulukları olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğa sevgi ve şefkatle yaklaşır, kucaklar ama ona kılavuzluk da yapar. Geminin iki kaptanı vardır. Biri dümende oturan kişidir, diğeri kılavuz kaptandır. Anne, baba kılavuz kaptandır. Çocuğa kılavuz etmelidir. Onun yerine geçip gemiyi yönetmemelidir. Çocuğa sıkıştığı zaman yardım edecek, ihtiyaç olduğu zaman, sorduğu zaman cevap verecek yani ona destek olacak, güven verecek, yol gösterecek kişi konumunda olması gerekiyor. Aile olarak uzun bir yolculuğa çıkmışsınız. Gideceğiniz yere gidinceye kadar nasıl sağlıklı ilişki kurabiliriz, nasıl başkasının hakkına zarar vermeden sağlıklı güzel bir yolculuk geçiririz? Bunu yapabildiğimiz zaman evlilikte daha sağlıklı olur. İlişkiler de daha sağlıklı olur.” dedi.

 

Roller aileden öğrenilir

 

Evdeki rollere uygun şekilde davranmanın gelecek kuşaklar için de önemli rol model olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evdeki çocuklar için öncelikle anne-baba rolü öncelikli olmalıdır.  Karı - koca, kadın ve erkek rolleri farklıdır. Kadının ve erkeğin yatak odasındaki rolü farklıdır. Yemek odasındaki rolü farklıdır. Misafirlerin geldiği odadaki rol farklıdır. Bu rollere uygun davranabilmek kültür meselesidir. Oturmayı, kalkmayı, nerede nasıl davranmayı bilmek gerekir. Bunlar aileden öğreniliyor. İnsani değerleri şefkat ve nezaketi çocuklara evde öğretmek gerekiyor. Roller genetik değildir, sosyal öğrenmeyle öğreniliyor. Anne ve babadan öğreniliyor. Çocuğun yetiştiği aile ortamı çok önemlidir. Vücudumuzda nasıl ki hücreler yapı taşımızdır. Toplumun yapı taşı da ailedir.” dedi.

 

Ben kalarak biz olmaya gayret etmeliyiz

 

Çiftlerin birbirine karşı anlayışlı davranmasının ve zaman ayırmasının da önemine işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi:

 

 “Erkek iş adamı rolünde çok başarılı ama bakıyorsun evde duygusal ihmal var. Eşine zaman ayırmıyor. Eşiyle ilgili bir sohbet ya da paylaşım yok. Eve geliyor, televizyonu açıyor. Kadının fıtratı farklıdır. Kadın herhangi bir sorunu anında paylaşarak rahatlar. Erkek ise stres anında zihinsel sığınağına çekilir ve rahatlar.   İkisi de stresliyse ilişki kopuyor. O nedenle bu gibi durumlarda ben kalarak biz olmaya gayret etmeliyiz. Aile olmayı, bir yolculuğa benzetebiliriz. Aile, önünde uzun bir yolu olan gemi gibidir. Burada ailenin geleceğini hedeflemek gerekiyor. Ben merkezcilik, evliliğin en büyük düşmanıdır. Kadın ya da erkek, ‘Evde güç bende olsun, ben ne dersem o olur’ diyorsa bu kimse benmerkezcidir. Bu evliliğin en büyük düşmanıdır. Evlilikte rolleri en fazla bozan şey bencilliktir. Bencillik kadar inatçılık da evliliğe zarar verir. Rollerin öğrenilmesi de birçok değerin öğrenilmesiyle çok yakından ilgilidir. “Sen” dili yerine “ben” dilini kullanabilmek rol paylaşımında önemli bir yöntemdir. “Niye bunu böyle yaptın, niye bu tişörtü giydin?” demek yerine “Şu tişört sana daha çok yakışıyor” demek gibi. İnsanın ne söylediği kadar, nasıl söylediği de önemlidir. İnsan rolleri bilebilir ama her role saygı duymak gerekiyor. Sosyal roller ve sosyal sınırlar da kültürümüz içerisinde belirlenmiştir.”

 

Erkek evde yatay ilişki kurmalı

 

Evdeki rol paylaşımında da erkeğin kadına destek olmasının önemine işaret eden Tarhan, “Bir evde kadın ve erkek çalışıyor. Kadın profesyonel iş hayatının dışında evde de görevlerini yerine getiriyor. Hem iş kadını rolü, çalışıyor eve geliyor hem anne rolü hem eş rolü hepsini yapıyor. Bizim kültürümüzde en çok yapılan hata, kadın annelik duygusuyla bizim kültürel öğretimizin etkisiyle eve geliyor ve evdeki görevlerini de yerine getiriyor. Oysa erkek evde saltanat kurmuş, hiçbir şey yapmıyor. Onun tek rolü iş adamı rolü. Çocuklarla baba rolü yok, çocuklarla ilgilenmez, çocukları anneye bırakır. Ev işini zaten anneye bırakır. Kadın aynı zamanda çalışıyor. Kadın çift kariyerli oluyor. Erkek tek kariyerli. O nedenle erkek eve geldiği zaman eşiyle yatay ilişki kuracak. Dikey ilişki olmaz. Evde kumandan gibi olamazsın, evde patron olunmaz.” dedi.

 

Evlilikte iyi iş birliği önemli

 

“Evlilik kurumuna daha önce sevgi yuvası diyorduk şimdi güven yuvası diyoruz” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sevgi artı, dürüstlük eşittir güven oluşuyor. Dürüst iş birliği olmazsa sevgi yetmiyor. Aşık oluyorlar, altı ay sonra aşk buharlaşıyor. İyi iş birliği kurabilmek önemlidir. Bunun için de rollerin ve sosyal rollerin netleşmesi gerekiyor. Bu rollerin belirlenmesi ise oturup konuşarak, birlikte zaman geçirerek mümkün oluyor. Evlilikte iki sihirli kelime var: Şefkat ve nezaket. Şefkat, sevgiden daha büyüktür, koşulsuz sevgi olarak bilinir. Nezaket, saygıdan daha büyüktür, incitmeden sonuç almayı sağlar. Sevgi ve şefkat kavramlarını ailede yaşatırsanız eğer sorunların farkında olmadan düzeldiğini görürsünüz. Saygı bencilce olabiliyor, korkudan da olabiliyor ama nezaket karşı tarafa değer vererek içinde empati olan bir saygıdır. Günümüzde empati erozyonu yaşanıyor. Böyle bir zamanda şefkat ve nezaket içinde empati olan sevgi ve saygı demektir. Aile de bu iki değeri yaşatırsak birçok sorun kendiliğinden çözülür.” diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER